Kadın göçmen krizi: Artan cinsel şiddet ve insan ticareti tehlikesi

Nijerya’dan umutla yola çıkan birçok kadın gibi Esther de cinsel şiddet, insan kaçakçılığı ve yıllarca süren sığınma mücadeleleriyle karşı karşıya kaldı.

BBC kaynaklı habere göre, Nijerya’dan İngiltere’de yeni bir yaşam kurma hayaliyle ayrılan Esther, Avrupa’ya uzanan göç rotasında insan tacirlerinin ağına düştü. Koruyucu ailesinden gördüğü şiddetten kaçarak Lagos sokaklarında yaşamaya başlayan genç kadın, 2016’da “iş ve yeni bir hayat” vaadiyle kandırıldı.

Ancak Libya’ya ulaştığında yaşadıkları, göçmen kadınların karşı karşıya kaldığı tehlikelerin boyutunu gözler önüne serdi. Esther, kendisini kandıran kadın tarafından bir odaya kilitlendiğini ve burada bir adam tarafından zorla cinsel ilişkiye maruz bırakıldığını söyledi. “Nijerya’nın köylerinden kızları seçip Libya’ya seks kölesi olarak getiriyorlar” dedi.

Kadın göçmen sayısı hızla artıyor

Avrupa Sığınma Ajansı verilerine göre düzensiz göçmenlerin çoğunluğunu erkekler oluştursa da, Esther gibi yalnız kadınların Avrupa’ya sığınma talebiyle yaptığı yolculuklarda artış var. İtalya Uluslararası Kurtarma Komitesi, yalnız seyahat eden kadın sayısının Balkan ve Akdeniz rotalarında yükseldiğini açıkladı.

2024 verilerine göre Balkan rotası üzerinden İtalya’ya gelen bekar yetişkin kadın sayısında yüzde 250 artış yaşandı.

Tehlikeli yolculuk, görünmeyen şiddet

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), kadınların yolculuk boyunca cinsel şiddet ve istismar riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgularken, birçok kadının tecavüz ihtimaline karşı yanına prezervatif aldığı ya da doğum kontrol cihazı taktırdığı belirtiliyor.

Trieste'de kadın göçmenlere destek veren Stella Polare örgütünden Hermine Gbedo, kadınların çoğu zaman kaçakçılara ödemelerinin bir bölümünü “seks karşılığında yapmak zorunda bırakıldığını” söylüyor.

Avrupa’da sıkılaşan sığınma politikaları

Göç politikalarını sertleştiren Avrupa ülkelerinde kadınların sığınma talepleri, maruz kaldıkları cinsel şiddeti kanıtlayamama, kültürel utanç ve travma nedeniyle çoğu zaman reddediliyor. Cinsel şiddetin fiziksel işkence kadar iz bırakmaması süreci zorlaştırıyor.

Kadın sünneti (FGM) veya partner şiddeti mağduru birçok kadının başvuruları, “artık risk altında olmadıkları” gerekçesiyle geri çevriliyor.

Kosova’dan kaçan kadınlar da aynı kaderi paylaşıyor

BBC’ye konuşan Kosovalı Nina, erkek arkadaşları tarafından seks işçiliğine zorlandığını ve kardeşiyle Avrupa’ya kaçtığını anlattı. Balkan ormanlarında diğer kadınlarla birlikte kaçakçılar tarafından saldırıya uğradıklarını söyleyen Nina, “Geceleri çığlıklar duyuyorduk. Erkekler el feneriyle yüzümüze tutup istediklerini ormana götürüyordu” dedi.

Esther’in 10 yıllık mücadelesi

Libya’da aylarca istismar edilen Esther, şişme botla Akdeniz’i geçtikten sonra Lampedusa’ya ulaştı. Ancak Dublin düzenlemesi nedeniyle Fransa ve Almanya’daki başvuruları reddedildi. Sığınma hakkını ancak 2019’da İtalya’da alabildi.

Bugün hâlâ mücadele ettiği travmalarla yaşayan Esther, Avrupa’daki hayatının çektiği acılara değip değmediğinden emin değil:

“Buraya neden geldiğimi bile bilmiyorum.”

İLGİLİ HABERLER