Hayli Gubbi volkanı 12 bin yıl sonra yeniden faaliyete geçti

Hayli Gubbi’nin 12 bin yıl sonra yeniden patlaması, uzmanlara göre dünyanın sessiz volkanların yaratacağı büyük felaketlere hazır olmadığını gösteriyor.

Etiyopya’da yaklaşık 12 bin yıl sonra yeniden patlayan Hayli Gubbi volkanı, volkan bilimi uzmanı Mike Cassidy’e göre dünyanın benzer büyüklükteki jeolojik olaylara kesinlikle hazırlıklı olmadığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, yalnızca bilinen aktif volkanlara odaklanmanın küresel risk değerlendirmesini ciddi biçimde zayıflattığını vurguluyor.

Holosen döneminde ilk aktivite: 14 bin metreye ulaşan kül bulutu

Cassidy, Hayli Gubbi’nin 23 Kasım’da 11 bin 700 yıl sonra ilk kez patladığını ve bunun Holosen dönemindeki ilk aktivitesi olduğunu belirtti. Patlama sonucunda yaklaşık 14 bin metre yüksekliğe ulaşan dev bir kül bulutu oluştu ve bu bulut kuzeydoğu yönünde sürüklenerek Hindistan’ın kuzeyine kadar ulaştı.

‘Gizli volkanlar’ sanılandan daha tehlikeli

Uzmanlara göre dünya genelinde çok az sayıda volkan düzenli olarak izleniyor. Cassidy, çoğu kişinin farkında olmadığı bu sessiz volkanların düşündüğümüzden daha sık patladığını söyleyerek ciddi bir uyarıda bulundu.

Aktif volkanların yarısından azı takip altında

Cassidy, bilimsel ilgideki dengesizliği çarpıcı bir örnekle anlattı: Dünyadaki aktif volkanların yarısından azı herhangi bir izleme sistemine sahip. Bir volkan olan Etna üzerine yapılan bilimsel yayın sayısı ise Endonezya, Filipinler ve Vanuatu’da bulunan toplam 160 volkan hakkında yapılan yayınlardan daha fazla.

Yetersiz izleme küresel riskleri artırıyor

Sadece popüler volkanlara odaklanmanın tehlikeli bir alışkanlık olduğunu söyleyen Cassidy, ani ve büyük patlamaların kıtlık, salgın hastalıklar ve toplumsal istikrarsızlıkları tetikleyebileceğini belirtti. Buna rağmen hâlâ küresel ölçekte etkili bir erken uyarı ve yönetim sistemi bulunmuyor.

Bir sonraki büyük patlama sessiz bir volkandan gelebilir

Cassidy’nin analizine göre büyük volkanik patlamaların %75’i, en az 100 yıldır sessiz olan volkanlardan kaynaklanıyor. Uzmanlar, dünyanın bir sonraki felakete hazırlıksız yakalanmaması için “tepkisel değil, önleyici” adımların atılması gerektiğini vurguluyor.

İLGİLİ HABERLER