Televizyonun mucidi John Logie Baird, 20. yüzyılın en büyük buluşlarından birine imza atmadan önce başarısız deneyleriyle tanınıyordu. Bir din adamının oğlu olan ve hayatı boyunca sağlık sorunlarıyla mücadele eden Baird, Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınmamış, bunun yerine bir elektrik şirketinde çalışırken kendi projelerini geliştirmeye devam etmişti.
Bilimkurgu yazarı H.G. Wells’ten ilham alan Baird, karbondan yapay elmas üretmeye çalışmış ancak bu denemesi Glasgow’un elektrik şebekesini çökertmekle sonuçlanmıştı. Evde yaptığı “hemoroid tedavisi” girişimi ise neredeyse canına mal olacaktı.
Hastings’ten Londra’ya uzanan yol
1923’te İngiltere’nin Hastings kentinde küçük bir ev kiralayarak televizyon deneylerine başlayan Baird, hurda malzemelerle laboratuvar kurdu. Çalışmaları sırasında elektrik çarpması geçirdikten sonra Londra’ya taşınarak Soho’daki Frith Caddesi 22 numarada yeni bir laboratuvar kurdu.
Burada 2 Ekim 1925’te tarihe geçecek deneyi yaptı. İlk insan deneği, alt kattaki ofiste çalışan 20 yaşındaki William Taynton oldu.
Taynton, yıllar sonra BBC’ye verdiği röportajda, o günü şöyle anlattı:
“Baird beni heyecanla yukarı çıkardı. Laboratuvar darmadağındı; kablolar, piller, lambalar… Oturduğumda lambalardan gelen sıcaklık dayanılmazdı. Bir dakikadan fazla kalamadım, kendimi ‘canlı canlı pişiyor’ gibi hissettim.”
Deneyin sonunda Baird, “Gördüm seni William! Televizyonu buldum!” diye bağırdı. Taynton’a deneye katıldığı için iki şilin altı penny ödeme yaptı — bu da tarihin ilk “televizyon ücreti” olarak kayda geçti.

İlk hareketli görüntü: “Gerçekten bir resimdi”
Taynton, daha sonra yer değiştirip ekrandan Baird’in görüntüsünü izlediğini şöyle anlattı:
“Yüzünü gördüm ama çözünürlük yoktu. Sadece gölgeler ve çizgiler. Ama hareket ediyordu — işte o gerçek bir mucizeydi.”
Bir yıl sonra, 26 Ocak 1926’da, Baird dünyanın ilk kamuya açık televizyon gösterisini yaptı. Mekanik televizyon sistemi kısa sürede yerini daha gelişmiş teknolojilere bıraksa da, Baird’in buluşu modern yayıncılığın temelini attı.
1951’de, ölümünden beş yıl sonra, laboratuvarının bulunduğu binaya mavi anıt plakası yerleştirildi. O günün tanığı William Taynton da törene katıldı.
Ve yıllar sonra, milyonlarca insan Ay’a inişi televizyondan izlerken, John Logie Baird’in “bilimkurgu” sandığı hayal gerçeğe dönüşmüştü.