Karanlık madde gizemi üzerine çalışan bilim insanları, evrenin en büyük bilinmezlerinden birine dair çarpıcı bir teori geliştirdi. Yeni araştırmaya göre bazı parçacıklar beşinci boyuttaki portallar aracılığıyla aktarılabiliyor ve bu süreç karanlık maddenin doğasını açıklayabilir.
Beşinci boyut karanlık maddeyi açıklayabilir
The European Physical Journal C dergisinde yayımlanan çalışma, 1999’da ortaya atılan “eğik (bükülmüş) ekstra boyut” modeli (WED) üzerine kuruldu. Araştırmacılar bu modeli ilk kez karanlık madde sorununa kapsamlı şekilde uyguladı.
Karanlık madde, doğrudan gözlemlenemeyen ancak kütleçekimi üzerindeki etkileriyle galaksilerin dağılmadan kalmasını sağlayan gizemli bir madde türü olarak biliniyor. Bilim insanları, bugüne kadar hiçbir deneysel yöntemin bu maddeyi doğrudan tespit edemediğini vurguluyor.
Fermiyonlar ve beşinci boyut portalları
İspanya ve Almanya’dan araştırmacıların yürüttüğü çalışmada, “fermiyon” adı verilen temel parçacıkların beşinci boyuttaki davranışları incelendi. Bulgulara göre bazı fermiyonlar, beşinci boyuttaki portallar üzerinden aktarılabiliyor ve bu geçiş sırasında “fermiyonik karanlık madde” oluşabiliyor.
Bilim insanları, bu tür parçacıkların beşinci boyutlu uzayda toplu kütleler oluşturarak görünmeyen bir “karanlık sektör” meydana getirdiğini düşünüyor. Bu gizli sektör, evrendeki karanlık madde miktarını açıklayabilecek olası mekanizmalardan biri olabilir.
Yeni fiziksel boyutlar devreye girebilir
Çalışmada, standart fizik modelinin karanlık maddeyi açıklamakta yetersiz kaldığı, bu nedenle beşinci boyut gibi yeni fiziksel boyutların evrenin yapısına dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Higgs bozonunun neden yerçekimi ölçeğine göre çok daha hafif olduğu yönündeki “hiyerarşi sorunu” da modelin ele aldığı temel konulardan biri.
Kütleçekim dalgalarıyla sinyal yakalanabilir
Araştırmacılar, bu tür karanlık maddeyi gözlemleyebilmek için özel türde kütleçekim dalgası dedektörlerine ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Günümüzde giderek gelişen gözlemevlerinin bu tür sinyalleri yakalayabilecek kapasiteye yaklaştığı ifade ediliyor.
